Dil insanlarda doğuştan varolan doğal bir yeti sayesinde kendiliğinden edinilir. Dil edinmek farkında olmadan, özel bir çaba sarf etmeden, hayatın doğal akışında gelişir. Dili edinen çocuk dilbilgisi kurallarının farkında değildir. Doğru ve yanlış olanı sezgisel olarak öğrenir.
Dili öğrenmek ise bilinçli ve sistemli bir plan-program üzerinde özel bir çaba ile öğrenilmesi durumudur. Bu nedenle okullarda öğretmen eşliğinde olan aktif sürece dili öğrenme diyoruz.
Peki biz hangisinden bahsediyoruz? Bebeklik ve erken çocukluk döneminde çift dillilik sürecinde dili edindirmek bizim için esastır. Bu anlamda bebek veya çocuğun Türkçe’yi öğrendiği gibi ikinci veya üçüncü bir dili de farkında olmadan edinmesini hedefliyoruz. Bunu yaparken ikinci dili hayata dahil olmuş, günlük yaşamda, akışta ve doğal bir şekilde bize eşlik eden bir iletişim aracı olarak görmek doğru olur.
En güzel tarafı bunu yaparken özel bir hazırlığa plan ve programa ihtiyaç olmaması. Temel olarak çift dillilik sürecinde yapılması gereken doğru yöntemi belirlemek, çocukla etkileşim içinde olmak ve diyalog kurmak, oyunları İngilizce oynamak, şarkılar ve kitapların gücünden faydalanarak çocuğu yeterli miktarda ikinci dile maruz bırakmak.