Çocuklara gün içinde görgü kuralları ve doğru davranışlar ile ilgili uyarılarda bulunuyoruz. Peki bunu İngilizce nasıl yaparız aşağıda bazı örnek cümlelere birlikte bakalım.
Don’t interrupt Daddy/Mommy. : Annenin/babanın sözünü kesme.
Don’t call people names. : İnsanlara isim/lakap takma.
Don’t make fun of anyone for any reason. : Hiçbir nedenle hiç kimseyle dalga geçme.
No whispering. : Fısıldamak yok.
Say please. : Lütfen de.
When someone helps you say “thank you.” : Birisi sana yardım ettiğinde teşekkür ederim de.
Tell your friend you’re sorry you hit him. : Arkadaşına ona vurduğun için üzgün olduğunu söyle.
Are you going to apologize? : Özür dileyecek misin?
You don ‘t sound very sorry. : Pek üzgün görünmüyorsun.
Say it like you mean it. : Demek istediğin gibi söyle.
That was not a nice thing to do. : Bu yapılan hiç hoş bir şey değildi.
You need to share your toys with your sister. : Oyuncaklarını kardeşinle paylaşmalısın.
You need to take turns playing with that. : Onu sırayla oynamalısınız.
He had that toy first. : Bu oyuncağı önce o aldı.
This toy doesn’t belong to you. : Bu oyuncak sana ait değil.
Don’t step on my feet. : Ayağıma basma
Cover your mouth when you cough or sneeze. : Öksürürken veya hapşırırken ağzını kapat.
Don’t cough in someone else’s face. : Başkasının yüzüne öksürme.
If you bump into somebody, immediately say “excuse me”. : Birisine çarparsan/toslarsan hemen afedersin de.
“I’m sorry” (Üzgünüm), bir şeyden üzüntü duyduğunuz anlamına gelir, ancak bu sizin hatanız olabilir veya başka birinin hatası olabilir ve empati kuruyor olabilirsiniz. "I apologize” (Özür dilerim) her zaman hatalı olduğunuz ve şimdi pişman olduğunuz anlamına gelir. "Excuse me” (Affedersiniz) genellikle yolunuza çıkan birini geçmek istediğinizde veya masadan kalkmanız gerektiğinde vb. söylenir.
YouTube’dan çocuk şarkıları
- Cocomelon, Please and thank you song
- The Singing Walrus, Please and Thank you song